SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EZAN

<< 364 >>

DEVAM: 7. EZAN'I İŞİTEN KİMSE NE SÖYLER ?

 

حدثنا معاذ بن فضلة قال: حدثنا هشام، عن يحيى، عن محمد بن إبراهيم بن الحارث قال: حدثني عيسى بن طلحة: أنه سمع معاوية يوما: فقال مثله، إلى قول: وأشهد أن محمدا رسول الله.

 

[-612-] İsa bin Talha bir gün Muaviye'nin ezan okunurken وأشهد أن محمدا رسول الله (ve eşhedü enne muhammederresulullah)‘a kadar tekrar ettiğini işittiğini nakletmiştir.

 

Tekrar: 613, 91

 

 

حدثنا إسحق بن راهويه قال: حدثنا وهب بن جرير قال: حدثنا هشام، عن يحيى: نحوه. قال يحيى: وحدثني بعض إخواننا: أنه قال: لما قال حي على الصلاة، قال: لا حول ولا قوة إلا بالله، وقال: هكذا سمعنا نبيكم صلى الله عليه وسلم يقول.

 

[-613-] Yahya'dan şöyle nakledilmiştir: "Kardeşlerimizden biri İsa'nın şöyle dediğini nakletmiştir: Müezzin حي على الصلاة (haya ale’s-selah) dediği zaman لا حول ولا قوة إلا بالله (La havle ve la kuvvete illa billah) dedi. Sonra Nebiiniz'den bu şekilde işittik' dedi."

 

 

AÇIKLAMA:     (Ezanı işittiğiniz zaman) Bu hadisin zahirinden, ezanı işitenlerin bu şekilde karşılık vermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Mesela mükellef, bir vakitte müezzini minarede görse ve onun ezan okuduğunu anlasa ama uzakta olduğu için veya sağır olduğundan dolayı onun sesini duymasa, dinî bir vecibe olarak söyledikle­rini tekrar etmesi gerekmez. "Şerhu1l-Mühezzeb"de Nevevî böyle demiştir.

 

(Söylediklerini) Bu hadisin zahirinden, kişinin müezzinin söylediği bütün ke­limeleri aynen tekrar etmesi gerektiği anlaşılır. Ancak Hz. Ömer hadisi ile biraz sonra Muaviye'den nakledilen hadis, hayyaleteyn )-hayya alesselah, hayya alel felah-) ifadelerinin bunun dışında kaldığını gösterir. Buna göre kişi, bu lafızlari duyduğu zaman bunları tekrarlamak yerine –la havle vela kuvvete illa billah- der. İbn Huzeyme bu hadisten bu sonuca varmıştır. Nitekim çoğunluk nezdinde meşhur olan görüş de budur.

 

Bu konuda Tîbî şöyle demiştir: "Hayyaleteyn yönünü ve iç dünyanı hemen Cenab-ı Hakk'a çevir ki âhirette nimete kavuşasın anlamına gelir. Bu yüzden kişinin 'Bu büyük bir iştir. Zayıf olmam hasebiyle tek başıma bunu başaramam. Ancak gücü ve kuvvetiyle Hak Teâlâ beni muvaffak kılarsa başarabilirim’ demesi uygun hale geldi."